family; lineage

listen to the pronunciation of family; lineage
English - Turkish

Definition of family; lineage in English Turkish dictionary

nation
{i} millet

Hayatını milleti için verdi. - He gave his life for the nation.

Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi. - The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.

nation
{i} ulus

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü. - The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.

nation
nation tün milletemaritime nation denizci millet
nation
denizden geçinen millet
nation
ülke

Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu. - The nation's leaders had no choice.

Batılı ülkeler doları güçlendirmek için baş başa verip düşünüyorlar. - Western nations have to put their heads together to strengthen the dollar.

nation
kavim
English - English
nation
family; lineage
Favorites