family; lineage

listen to the pronunciation of family; lineage
English - Turkish

Definition of family; lineage in English Turkish dictionary

nation
{i} millet

Hayatını milleti için verdi. - He gave his life for the nation.

Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi. - The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.

nation
{i} ulus

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü. - The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.

Hayatım boyunca, tüm dünyada seyahat etmekten ve birçok farklı uluslarda çalışmaktan büyük zevk aldım. - Throughout my life, I've had the great pleasure of travelling all around the world and working in many diverse nations.

nation
nation tün milletemaritime nation denizci millet
nation
denizden geçinen millet
nation
ülke

ABD'de ülke çapındaki bir ankete göre Müslümanların terörle bağlantılı olduğu yaygın bir inançtır. - It is a prevalent belief, according to a nationwide poll in the United States, that Muslims are linked with terrorism.

Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı. - Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.

nation
kavim
English - English
nation
family; lineage
Favorites