familiar; famous

listen to the pronunciation of familiar; famous
English - Turkish

Definition of familiar; famous in English Turkish dictionary

known
bilinen

Uranus'un kara, kaya parçaları şeklinde nesneleri içeren, onbir bilinen halkası vardır. - Uranus has eleven known rings, which contain dark, boulder-sized particles.

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.

known
{s} tanınan

Sony tüm dünyada tanınan bir markadır. - Sony is a brand known around the world.

Sami iyi tanınan bir avukat tuttu. - Sami hired a well known attorney.

known
sayılı
known
muayyen
known
tanınmak

O hem Hindistan'da hem de Çin'de iyi tanınmaktadır. - She is well known in both India and China.

Tanınmak istemiyorum. - I don't want to be known.

known
ünlü

San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür. - San Francisco is known for its fog and its hills among other things.

known
{f} bil

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur. - Football is the most known sport in the world.

Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir. - Mr Hashimoto is known to everyone.

known
tanınmış

Brezilya edebiyatındaki en tanınmış kitaplardan biri. - It's one of the best known books in Brazilian literature.

O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır. - As a singer, she's well known.

known
{s} belli
known
f., bak. know. s. bilinen. i
English - English
{s} known