familiar; famous

listen to the pronunciation of familiar; famous
English - Turkish

Definition of familiar; famous in English Turkish dictionary

known
bilinen

Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir. - A known mistake is better than an unknown truth.

Ceza hukuku, ceza yasası olarak da bilinen, bir suç olarak sınıflandırılmış olan bir hareket için takibat gerektirir. - Criminal law, also known as penal law, involves prosecution for an act that has been classified as a crime.

known
{s} tanınan

Sami iyi tanınan bir avukat tuttu. - Sami hired a well known attorney.

Sony tüm dünyada tanınan bir markadır. - Sony is a brand known around the world.

known
sayılı
known
muayyen
known
tanınmak

Tanınmak istemiyorum. - I don't want to be known.

O sadece Hindistan'da değil aynı zamanda Çin'de de iyi tanınmaktadır. - She is not only well known in India, but is also well known in China.

known
ünlü

San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür. - San Francisco is known for its fog and its hills among other things.

known
{f} bil

Geçmiş sadece bilinir, değişmez. Gelecek ise sadece değişir, bilinmez. - The past can only be known, not changed. The future can only be changed, not known.

Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir. - Mr Hashimoto is known to everyone.

known
tanınmış

O bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır. - She's well known as a singer.

O, bir şarkıcı olarak iyi tanınmıştır. - As a singer, she's well known.

known
{s} belli
known
f., bak. know. s. bilinen. i
English - English
{s} known
familiar; famous
Favorites