Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

falsehood; a lie

listen to the pronunciation of falsehood; a lie
English - Turkish

Definition of falsehood; a lie in English Turkish dictionary

lease
{f} kiralamak
lease
{f} kiraya vermek
lease
{i} kiralama
lease
(Ticaret) uzun vadeli finansal kiralama
lease
(Ticaret) kontratla kiralamak
lease
(Ticaret) hasılat kirası
lease
(Ticaret) uzun süreli kira
lease
(Kanun) isticar
lease
(out ile) kontratla kiralamak
lease
{f} kirala

Tom bir ofis kiraladı. - Tom leased an office.

Sanırım kırmızı arabayı alacağım, yoksa mavi olanını kiralayacağım. - I think I will buy the red car, or I will lease the blue one.

lease
{i} kira kontratı

Bugün kira kontratı imzaladım. - I signed the lease today.

lease
lease holder kiracı
lease
(fiil) kiralamak
lease
kiralanmış
lease
leasehold kontratla kiralanmış mal
lease
{i} kira sözleşmesi

Bir kira sözleşmesi imzaladınız mı? - Didn't you sign a lease?

Kira sözleşmesi bittiği zaman onu yenileyecek misin? - Are you going to renew your lease when it expires?

lease
kira süresi/k
lease
{i} kira bedeli
lease
kirala,v.kirala: n.kira kontratı
English - English
lease
A falsehood; a lie
mendacity