Chris fen dersinde geriye düşme riskinde.
- Chris risks falling behind in the science class.
Ham petrol fiyatı düşmektedir.
- Crude oil has been falling in price.
Tom merdivenlerden düşerek boynunu kırdı.
- Tom broke his neck falling down a flight of stairs.
Neredeyse platformdan düşüyordu.
- She came close to falling off the platform.
O düşerek elini incitti.
- He hurt his hand falling.
Sonunda kendi kılıcı üzerine düşerek intihar etti.
- He finally committed suicide by falling on his own sword.
Düşen faiz oranları otomobil pazarını canlandırdı.
- Falling interest rates have stimulated the automobile market.
Tom düşen kara baktı.
- Tom looked at the snow falling.
Tom karın kar küresi içine düşüşüne baktı.
- Tom looked at the snow falling inside the snow globe.
Berlin duvarının düşüşü gerçekten önemli bir fırsattı.
- The falling of the Berlin Wall was truly a momentous occasion.
I can't believe how many people still fall for the coin glued to the sidewalk.
He really fell for the attractive waitress at his favorite restaurant.
falling prices.