Tom'a sahte bir adres verdim.
- I gave Tom a fake address.
Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.
- There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them.
Tom kendi ölümünü taklit etti.
- Tom faked his own death.
Sanırım satın aldığı resmin taklit olduğunu öğrendiğinde Tom oldukça kızacak.
- I think Tom will be pretty mad when he finds out that the painting he bought is a fake.
Amazon kitapları hakkında birçok tüketici yorumları uydurmadır.
- Many consumer reviews of books on Amazon are fake.
Ona uydurma bir adres verdim.
- I gave him a fake address.