I heard that Brush's mother is a prostitute.
- Brush'ın annesinin bir fahişe olduğunu duydum.
I think prostitutes are victims and troubled girls.
- Sanırım fahişeler mağdurlar ve sorunlu kızlardır.
I can't believe he left me for that whore!
- O fahişe için beni terk ettiğine inanamıyorum!
I'd rather be his whore than your wife.
- Senin karın olmaktansa onun fahişesi olmayı tercih ederim.
Karma is a nasty little bitch!
- Karma iğrenç bir küçük fahişedir!
He's an arrogant son of a bitch.
- O bir fahişenin kibirli oğludur.
Don't dress like a slut.
- Bir fahişe gibi giyinme.
Does globalisation mean the disappearance of local sluts?
- Küreselleşme, yerel fahişelerin kaybolması anlamına mı geliyor?
Layla was a hooker herself.
- Leyla'nın kendisi bir fahişeydi.
Layla knew all the hookers of the neighborhood.
- Leyla mahallenin bütün fahişelerini biliyordu.
I think prostitutes are victims and troubled girls.
- Sanırım fahişeler mağdurlar ve sorunlu kızlardır.
Prostitution is legal in Germany.
- Almanya'da fahişelik yasaldır.