This factory manufactures automobile parts.
- Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
The factory decided to do away with the old machinery.
- Fabrika eski makineleri kaldırmayı düşünüyor.
Crude oil is refined at this plant.
- Ham petrol bu fabrikada arıtılır.
Valentina started school in 1945 when she was eight years old. She left school to begin working in a textile plant in 1953.
- Valentina sekiz yaşındayken 1945 yılında okula başladı. O, 1953 yılında bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamak için okulu bıraktı.
He works in a factory.
- O bir fabrikada çalışır.
After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
- Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
Tom works at the steel mill.
- Tom çelik fabrikasında çalışıyor.
He works at the steel mill.
- O, çelik fabrikasında çalışmaktadır.
He works in a factory.
- O bir fabrikada çalışıyor.
My father works for a factory.
- Babam bir fabrika için çalışmaktadır.