fabric, as in: the coat was made of dark blue woolen material

listen to the pronunciation of fabric, as in: the coat was made of dark blue woolen material
English - Turkish

Definition of fabric, as in: the coat was made of dark blue woolen material in English Turkish dictionary

material
{i} madde

Japonya ham maddelerinin çoğunu ithal etmek zorunda. - Japan has to import most of its raw materials.

Japonya ham madde açısından ithalata bağımlıdır. - Japan depends on imports for raw materials.

material
materyal

Bir kitap için materyal topluyor. - She is collecting material for a book.

Mary bir materyalisttir. - Mary is a materialist.

material
{i} malzeme

Bu malzeme kolayca esner. - This material stretches easily.

Bu malzeme bir elbise için uygun değildir. - This material is not suitable for a dress.

material
maddi

Ben maddi kazançla ilgilenmiyorum. - I am not interested in material gain.

Ben maddi kazançlarla ilgilenmiyorum. - I'm not interested in material gains.

material
gereçler
material
(sıfat) maddi, maddeci, maddesel, bedensel, gerekli, zaruri
material
gereç
material
özdek
material
"to" ile değgin
material
materials science maddelerin kullanım ve niteli
material
özdeksel
material
{s} maddesel

İlk temastan sonra, insanlığın maddesel ve ruhsal gelişimi ilerledi. - After First Contact, the material and spiritual development of humanity flourished.

Antik dönem Gnostikleri maddesel dünyanın içkin olarak kötücül olduğuna inanıyorlardı. - The ancient Gnostics believed that this material world was innately malevolent.

material
etkili
material
mühim
material
{s} maddeci

Senin gerçekliğe bakışın fazla maddeci. - Your view of reality is too materialistic.

Çok fazla maddecilikle büyüdün ve şimdi komşularını kıskanıyorsun. - You grew up with too much materialism, and now you envy your neighbours.

English - English
material