fabelhaft

listen to the pronunciation of fabelhaft
English - Turkish

Definition of fabelhaft in English Turkish dictionary

awesome
korkunç

Bunun korkunç olduğunu düşünüyorum. - I think it's awesome.

Onun korkunç olduğunu düşündüm. - I thought it was awesome.

brilliant
parlak

Parlak bir gelecek onun önünde uzanıyor. - A brilliant future lay before him.

O parlak bir geleceğe sahiptir. - She has a brilliant future.

brilliant
nefis
awesome
{s} k.dili. müthiş, dehşet
brilliant
{s} zeki

Sen zeki bir fotoğrafçısın. - You're a brilliant photographer.

Onların hepsi zekice yaptı. - They all did brilliantly.

awesome
dehşetli
awesome
korku veren
brilliant
ışıl ışıl
brilliant
hayranlık uyandırıcı
awesome
{s} insanı huşu içinde bırakan
awesome
{s} dehşet verici
awesome
{s} korku ifade eden
brilliant
parlak,pırıl pırıl
brilliant
{s} harikulade, harika, mükemmel
brilliant
{s} görkemli

Ordu savaş sırasında bir dizi görkemli eylemlerde yer aldı. - The army was involved in a number of brilliant actions during the battle.

Herkes onu görkemli bir piyanist olarak tanıdı. - Everyone recognized him as a brilliant pianist.

brilliant
üç puntoluk harf