She spoke to me in a whisper. - O, benimle fısıldayarak konuştu.
She spoke to me in a whisper.
O, benimle fısıldayarak konuştu.
Tom whispered his darkest secret to Mary. - Tom Mary'ye en gizli sırrını fısıldadı.
Tom whispered his darkest secret to Mary.
Tom Mary'ye en gizli sırrını fısıldadı.
Tom whispered something to Mary. - Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı.
Tom whispered something to Mary.
Tom Mary'ye bir şeyler fısıldadı.