fırlatıcı

listen to the pronunciation of fırlatıcı
Turkish - English
projectile
projector
trap
launcher
plunger
boost
leaper
hurler
fırla
{f} sprung
fırla
dash off
fırla
sprang
fırla
{f} boom

The boomerang hurtled whistling through the air. - Bumerang havada ıslık çalarak fırlatıldı.

fırla
{f} rocket

The rockets were fired from a launching pad. - Roketler bir fırlatma rampasından ateşlendi.

A moon rocket will be launched tonight. - Bu gece bir Ay roketi fırlatılmış olacak.

fırla
{f} dashing
fırla
throw
fırla
dashed

He dashed out of the store. - O, dükkândan dışarı fırladı.

Tom dashed out of the room. - Tom aceleyle odadan dışarı fırladı.

fırla
hurtle

The boomerang hurtled whistling through the air. - Bumerang havada ıslık çalarak fırlatıldı.

roket fırlatıcı
launcher