Turkish - English
Definition of fışkırtma in Turkish English dictionary
- spouting (out); ejaculation
- ejaculatory
- ejaculation
- squirt
- making (something) gush out, spurting (something) out, squirting (something) forth, jetting
- emitting
- jetting
- spouting out
- squirting
- spouting (out)
- flush
- fışkırtmak
- {f} ejaculate
- Fışkırtmak
- (Tıp) spend
- fışkırtmak
- blow
- fışkırtmak
- spirt
- fışkırtmak
- emit
- fışkırtmak
- protrude
- fışkır
- spout
- fışkır
- {f} gush
Tears gushed from her eyes.
-Gözlerinden yaş fışkırdı.
- fışkır
- {f} gushing
- fışkırtmak
- spurt
- fışkırtmak
- jet
- fışkırtmak
- flush
- balinanın su fışkırtma deliği
- spout hole
- balinanın su fışkırtma deliği
- spout
- fışkırtmak
- spout
- fışkırtmak
- squirt
- fışkırtmak
- to make (something) gush out, spurt (something) out, squirt (something) forth, jet
- fışkırtmak
- dash
- fışkırtmak
- to spout, to spurt, to squirt, to jet; to ejaculate
- fışkırtmak
- splutter
- su fışkırtma
- hydroblasting
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of fışkırtma in Turkish Turkish dictionary
- Fışkırtmak işi
- Fışkırtmak
- püskürtmek
- fışkırtmak
- Fışkırmasını sağlamak