ezmek

listen to the pronunciation of ezmek
Turkish - English
crush
squash
grind
comminute
quash
pound
crash
overpower
triturate
scrunching
crush out
bruise
suppress
tyrannise
tread under foot
flatten
(Bilgisayar) overwrite
trample down
smear
jam
bow down
stamp down
tyrannize over
bear down
run
press
massacre
liquidize
knock over
squelch
smash
to grind, triturate
stamp
overwhelm
weigh down
squish

He wants to squish the spider. - O örümceği ezmek istiyor.

He wants to squish the bug. - O, böceği ezmek istiyor.

to crush, to pound; to mash; to squeeze, to squash, to liquidize; (arabayla) to run over; to tread, to trample; to oppress, to tyrannize; to overwhelm, to suppress, to trounce; to defeat, to massacre
squeeze
to run over, hit and knock down
to crush, squash (fruit)
to mash, purée
overbear
run over
mangle
slang to spend (money). Ez de suyunu iç. (Konuşma Dili) It is absolutely worthless
to defeat, crush, beat down
oppress
crunch
pulverize
to crush and dissolve
scrunch
run down
domineer
to oppress, grind down, beat down, trample on (someone, a group, etc.)
to wear down, weary
hold down
bray
mash
to crush in, smash in; to dent in
stave in
to depress, lower the spirits of
override
(Gıda) puré
defeat
trample
quell
stamp out
tread
contuse
{f} stump
ezmek işi
work crush
ez
{i} crushing
ezme
crushing
ezme
squash
ezme
{i} crush
ezme
whelming
ezme
comminution
ezme
paste
ezme
oppression
ezme
spread
ezme
blanketing
ezme
swat

Why didn't Noah swat those two mosquitoes? - Neden Noah o iki sivrisineği ezmedi?

It's hard to swat a fly with your bare hand. - Bir sineği çıplak elinle ezmek zordur.

ezme
(Gıda) dip sauce
ezme
jam
spor yarışmasında ezmek
swamp
ez
{f} mangled
ez
bow down
ez
comminute
ez
{f} mesh
ez
{f} overwhelmed
ez
{f} swat
ez
{f} swatting
ez
stamp down
ez
crush
ez
{f} squash
ez
{f} mangle
ez
{f} mash
ez
{f} swatted
ez
crush out
ezme
mash
ezme
blabbermouth
ezme
grinding
ezme
mush
ezme
chatterbox
ezme
{i} swatting
ezme
babbler
berelemek, ezmek, çürütmek
to bruise, crush, decay to
ez
bray
ayaklar altında ezmek
trample under foot
ayağıyla ezmek
stomp
ez
{f} maul
ez
stamp#down
ez
crushed
ez
steamroller
ez
stampdown
ez
{f} paste
ezme
pate
ezme
scrunch
ezme
crushing, squashing (fruit)
ezme
puree
ezme
grinding, trituration
ezme
crushing; purée, paste; mash
ezme
mashing, puréeing
ezme
mashing
ezme
pulverization
ezme
pomace
ezme
purée; paste, butter
ezme
spoon meat
muhalefeti ezmek
steamroller
silindirle ezmek
roll
vurup ezmek
swat
şerbet ezmek
to make sherbet
English - English

Definition of ezmek in English English dictionary

EZ
easy
Turkish - Turkish
Harcamak
Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek
Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek
Baskı altında tutmak: "Mahzun yüzünü ağlaya ağlaya öpmek arzusu içimi bir açlık gibi ezdi."- R. H. Karay
Üzmek, sıkıntıya sokmak
Ağır bir şey, başka bir şeyin üzerinden geçmek, çiğnemek: "Rüzgârın içinde biribirini ezercesine kaçıştılar."- S. F. Abasıyanık
Baskı altında tutmak
Harcamak: "Paraları bir haftada ezerim."- S. F. Abasıyanık
Sıvı içinde bastırıp karıştırarak eritmek. Üzmek, sıkıntıya sokmak: "Seven kalbi ezmek, sevmeyen kalbi durdurmaktan daha affedilmez bir cinayettir."- A. Gündüz
Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassıltmak, biçimini değiştirmek
Yenmek, sindirmek
Üstüne basarak veya bir şey arasına sıkıştırarak yassıltmak, biçimini değiştirmek: "Ben kendi hesabıma aruzu bir bal mumu gibi ezer, oynar, istediğim şekle sokardım."- E. B. Koryürek
Dayanıklılığını aşacak derecede çalıştırarak yormak
(Osmanlı Dönemi) SEHC
(Osmanlı Dönemi) HALL
(Osmanlı Dönemi) SAHK
EZ
(Osmanlı Dönemi) f. ...den, ...den
Ezme
(Osmanlı Dönemi) TAADDİ
ezme
Bitkilerin etli ve yumuşak kısımlarını macun kıvamına getirmek üzere parçalamak, katı ve telsel kısımlarını süzerek ayıklamak işlemi
ezme
Ezmek işi
ezme
Sebze veya yemiş ezerek yapılan yiyecek
ezme
Sebze veya yemiş ezerek yapılan yiyecek: "Sıkınca içinden vıcık vıcık balık ezmeleri, kaz ciğerleri çıkan tüpler..."- Y. Z. Ortaç
English - Turkish

Definition of ezmek in English Turkish dictionary

EZ
(Askeri) havadan atma (atlama) bölgesi (extraction zone)
ezmek
Favorites