Turkish - English
Definition of ezeli in Turkish English dictionary
- eternal
- old
- sworn
- eternal " öncesiz; old" eski
- swore
- without beginning, antedating time
- ezelî
- ancient
- ezelî
- without beginning, antedating time
- ezeli düşmanlar
- swore enemies
- ezeli rakip
- long-standing rival
- ezeli rakip
- arch rival
- ezeli rakip
- old rival
- ezeli ve ebedi
- without beginning or end, sempiternal
- ezelî
- sworn
Related Terms
Turkish - Turkish
Definition of ezeli in Turkish Turkish dictionary
- Başlangıcı olmayan, öncesiz: "Bu, Türk'ün ezelî meziyeti olan misilsiz bir vefakârlıktı."- F. F. Tülbentçi
- Eski: "Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor."- P. Safa
- Eski
- öncesiz
- (Osmanlı Dönemi) başlangıcı olmayan
- EZELÎ
- (Osmanlı Dönemi) Ezele mensub ve müteallik. Devamlı var olup varlığının başlangıcı olmayan
- ezeli takdir
- Yazgı
Related Terms
ezeli
Hyphenation
e·ze·liResimler
History
Favorites