ezberleme

listen to the pronunciation of ezberleme
Turkish - English
memorizing

Taro concentrated on memorizing English words. - Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.

Learning a language involves memorizing countless thousands of words. - Bir dil öğrenmek sayısız binlerce kelimeyi ezberlemeyi gerektirir.

memorisation
memorization

The methods of forced memorization are often effective. - Ezberleme yöntemleri genellikle efektiftir.

Mathematics is not just the memorization of formulas. - Matematik sadece formülleri ezberlemek değildir.

ezberlemek
memorise

It took me an hour to memorise the poem. - Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.

ezberlemek
{f} memorize

It took me two hours to memorize this sentence. - Bu cümleyi ezberlemek iki saatimi aldı.

An actor has to memorize his lines. - Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır.

ezberlemek
learn by heart
ezberlemek
know

The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart. - Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.

Do you know a good way to memorize new vocabulary? - Yeni kelimeler ezberlemek için iyi bir yol biliyor musunuz?

ezberlemek
commit to memory
ezberlemek
{f} swallow
ezberle
memorize

You should memorize as many English words as possible. - Mümkün olduğunca çok sayıda İngilizce kelime ezberlemelisin.

A player has to memorize words. - Bir oyuncu sözleri ezberlemek zorundadır.

ezberlemek
learn

We had to learn the poem by heart. - Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.

The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart. - Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.

Ezberlemek
learn by rote
ezberlemek
to memorize
ezberlemek
to learn by heart, to commit to memory, to memorize
ezberlemek
to learn (something) by heart, memorize, commit (something) to memory
ezberlemek
commit memory
rol ezberleme
study
Turkish - Turkish
Ezberlemek işi
ezberlemek
(deyim) yalayıp yutmak
Ezberlemek
(Osmanlı Dönemi) İSTİZHAR
ezberlemek
Bir şeyi olduğu gibi akılda tutmak, ezber etmek: "Bunları üşenmeden okuyor, not ediyor, hatta ezberliyor, böylelikle kendi kendimi yetiştirdiğime inanıyordum."- R. N. Güntekin
ezberlemek
Bir şeyi olduğu gibi akılda tutmak, ezber etmek
ezberleme
Favorites