Tom is really good at memorizing songs.
- Tom şarkıları ezberlemede gerçekten çok iyi.
Taro concentrated on memorizing English words.
- Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
The methods of forced memorization are often effective.
- Ezberleme yöntemleri genellikle efektiftir.
Mathematics is not just the memorization of formulas.
- Matematik sadece formülleri ezberlemek değildir.
It took me an hour to memorise the poem.
- Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
It took me two hours to memorize this sentence.
- Bu cümleyi ezberlemek iki saatimi aldı.
An actor has to memorize his lines.
- Bir aktör sözlerini ezberlemek zorundadır.
The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
It's not enough to memorize the formulas. You need to know how to use them.
- Formülleri ezberlemek yeterli değil. Onların nasıl kullanılacağını bilmen gerek.
He was able to memorize that poem when he was five years old.
- O beş yaşında iken o şiiri ezberleyebildi.
I have memorized 2000 English words.
- 2000 İngilizce kelime ezberledim.
The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
- Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
It took me an hour to learn the poem by heart.
- Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.