English - Turkish
Definition of eyer in English Turkish dictionary
- başkasını süzen
- başkasına bakan
Turkish - Turkish
Definition of eyer in Turkish Turkish dictionary
- Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne
- Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne: "Gözlerini eyerin kuburluklarıyla atın doru boynunda hasıl olan gölgeli çizgiye dikmişti."- Ö. Seyfettin
- Semer, oturmalık
- eyer kaltağı
- Eyerin tahtadan yapılan kafes biçimindeki bölümü
- eyer kaşı
- Eyerlerin ön ve arka taraflarındaki çıkıntılı bölüm
Related Terms
English - English
Definition of eyer in English English dictionary
- One who eyes another
- {i} one who looks at, one who observes or stares
Turkish - English
Definition of eyer in Turkish English dictionary
- saddle
It's lonely in the saddle since the horse died.
-At öldüğünden beri o, eyerde yalnız.
Don't put the saddle on the wrong horse.
-Eyeri yanlış ata koymayın.
- eyer vurmak
- saddle
- eyer olmadan
- bareback
- eyer çantası
- saddlebag
- eyer bezi
- saddle cloth
- eyer kaltağı
- tree
- eyer yapma veya satma işi
- saddle making or selling business
- eyer örtüsü
- saddle blanket
- eyer battaniyesi
- saddle blanket
- eyer biçimli
- saddle-shaped
- eyer boşaltmak
- to dodge a javelin by leaning out of the saddle (in the game of jereed)
- eyer kaltağı
- saddletree
- eyer kaltağı
- saddle-tree
- eyer kapatmak/kapamak
- to saddle an animal
- eyer kaşı
- saddlenose
- eyer kolanı
- cinch
- eyer kolanı
- saddle girth
- eyer koymak
- put a saddle on
- eyer kuskunu
- dock
- eyer noktası
- (Askeri,Matematik) saddle point
- eyer topuzu
- saddlebow
- eyer vurgunu
- saddle-galled
- eyer vurmak
- to saddle
- eyer örtüsü
- caparison
- hafif eyer
- pillion
- atayan binmeye yarayan eyer
- sidesaddle
- hafif eyer
- (kadınlar için) pillion
- kaltak (eyer)
- saddletree
Related Terms
eyer
Hyphenation
ey·erTurkish pronunciation
ayırPronunciation
/ˈīər/ /ˈaɪɜr/
Resimler
History
Favorites