Bu onun için aşırı derecede zordur.
- This is extremely hard for him.
Tom aşırı derecede yorgun olduğunu söyledi.
- Tom said he was extremely tired.
Biz ziyadesiyle mutluyuz.
- We're extremely happy.
Onların cihazı son derece gelişmiş.
- Their equipment is extremely advanced.
Dinamit balıkçılığı resif ekosistemler için son derece tahrip edicidir.
- Dynamite fishing is extremely destructive to reef ecosystems.
Ton son derece çok bilmiş.
- Tom is extremely sophisticated.
Çok tembel görünüyorsun.
- You seem to be extremely lazy.
Mary fazlasıyla çekici.
- Mary is extremely attractive.
Tom aşırı derecede ikna edicidir.
- Tom is extremely persuasive.
Mary aşırı derecede çekici.
- Mary is extremely attractive.
... and sent that all via some extremely slow boat from China ...
... extremely useful. ...