extremely; very

listen to the pronunciation of extremely; very
English - Turkish

Definition of extremely; very in English Turkish dictionary

nation
{i} millet

Hayatını milleti için verdi. - He gave his life for the nation.

Birleşmiş Milletler Bosna'ya arabulucular gönderdi. - The United Nations sent peacekeepers to Bosnia.

nation
{i} ulus

Yüzden fazla ulus antlaşmayı onayladı. - More than one hundred nations have approved the treaty.

Fransız hükümeti, ulusal bütçeyi vergi mükelleflerinin dengelemesi için meydan okuyan online bir oyunu piyasaya sürdü. - The French government has launched an online game that challenges taxpayers to balance the national budget.

nation
nation tün milletemaritime nation denizci millet
cruelly
z. zalimce, acımasızca, insafsızca
cruelly
zalimce

Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici. - It's shameful to treat a child so cruelly.

Zalimce davranılan hayvanları görmek istemiyorum. - I don't like to see animals cruelly treated.

cruelly
acı vererek/zalimce
nation
denizden geçinen millet
cruelly
insafsızca
nation
ülke

Ülkenin liderlerinin hiçbir seçeneğim yoktu. - The nation's leaders had no choice.

Birçok ülke Kyoto, Japonya'da 1997 yılında antlaşma imzaladı. - Many nations had signed the treaty in 1997 in Kyoto, Japan.

nation
kavim
very ill, extremely sick
çok, çok hasta hasta
cruelly
son derece
cruelly
aşırı
English - English
cruelly
nation

I'm nation sorry for you. -- Mark Twain.