extreme, radical, zealous

listen to the pronunciation of extreme, radical, zealous
English - Turkish

Definition of extreme, radical, zealous in English Turkish dictionary

fanatic
fanatik

Tom umutsuz bir fanatikti. - Tom was a desperate fanatic.

O, din hakkında çok fanatikti. - She was very fanatical about religion.

fanatic
bağnaz
fanatic
{s} hasta
fanatic
(isim) fanatik, fanatik kimse, tutucu kimse, sofu
fanatic
aşırı fikirleri olan kimse
fanatic
{s} mutaassıp
fanatic
fanatically aşırı bir bağlılıkla
fanatic
aşırı derecede bir parti veya din meraklısı
fanatic
tutuculukla
fanatic
ölçüsüz olarak
fanatic
(sıfat) fanatik, aşırı düşkün, aşırı meraklı, hasta, tutucu, mutaassıp, sofu, bağnaz
fanatic
{i} sofu
fanatic
öIçüsüz
fanatic
{s} aşırı meraklı
fanatic
fanaticals aşırı
fanatic
{s} tutucu
fanatic
fanatici
English - English
{s} fanatic
extreme, radical, zealous
Favorites