English - Turkish
Definition of extraordinary, especially in being very large in English Turkish dictionary
- fabulous
- {s} harika
Ormanda harika bir gün geçirdik.
-We spent a fabulous day in the woods.
Tom harika bir iş yaptı.
-Tom did a fabulous job.
- fabulous
- {s} inanılmaz
- fabulous
- {s} efsanevi
Tek boynuzlu at efsanevi bir yaratıktır.
-The unicorn is a fabulous monster.
- fabulous
- hayali
- fabulous
- süper
- fabulous
- olağanüstü
- fabulous
- müthiş
- fabulous
- düşsel
- fabulous
- mükemmel
- fabulous
- şaşılacak
- fabulous
- mübalâğalı
- fabulous
- abartılmış
- fabulous
- hayali/hoş/inanılmaz
- fabulous
- {s} harika, süper, çok güzel, enfes
- fabulous
- (sıfat) müthiş, şahane, harika, uydurma, hayal ürünü, inanılmaz, imkânsız
- fabulous
- hayal mahsulü
- fabulous
- inanılmaz mükemmellikte
Related Terms
English - English
Definition of extraordinary, especially in being very large in English English dictionary
- fabulous
extraordinary, especially in being very large
Hyphenation
extraordinary, es·pe·cial·ly in be·ing ve·ry largePronunciation
Resimler
Favorites