Tom bilirkişi olarak işe alındı.
- Tom was hired as an expert witness.
Bir bilirkişi bir şey hakkında her şeyi bilen başka bir şey hakkında hiçbir şey bilmeyen bir uzmandır.
- An expert is a specialist who knows everything about something and nothing about anything else.
Tom bir uzmana danışmalı.
- Tom should consult an expert.
O, oryantal sanatında birazcık uzmandır.
- He is something of an expert on oriental art.
Soygun ustalıkla planlandı.
- The heist was expertly planned.
My cousin is an expert pianist.