Tom olağanüstü bir kişidir.
- Tom is an extraordinary person.
Tom olağanüstü hızı olan bir atlettir.
- Tom is an athlete with extraordinary speed.
Tom olağandışı bir atlamacıdır.
- Tom is an extraordinary jumper.
Olağandışı bir şey görürsen polisi ara.
- Call the police if you see any extraordinary situation.
Sıradışı ilişkileri vardı.
- They had an extraordinary relationship.
Ciddi ve sıradışı bir sorunum var.
- I have a serious and extraordinary problem.
Bir şey okumayan bir kişi görülmemiş bir kolaylıkla aldatılabilir.
- A person never reading anything may be fooled with an extraordinary easiness.