Herkes dışarıya koştu.
- Everyone rushed outdoors.
Dışarıya çıkmadan önce güneş kremi sürün.
- Apply sunscreen before you go outdoors.
Açık havada daha fazla zaman harcayan çocukların miyop riski daha düşüktür.
- Children who spend more time outdoors have a lower risk of myopia.
Gençken açık havada olmayı severdim.
- I loved being outdoors when I was younger.
Gençken açık havada olmayı severdim.
- I loved being outdoors when I was younger.
Tom çok açık havaya çıkmaz.
- Tom doesn't get outdoors much.
Dışarıda hava kararıyor.
- It is getting dark outdoors.
Tom dışarıda çok oynamaz.
- Tom doesn't play outdoors much.
It was written on the exterior.
She is our new minister of the exterior.
exterior-angle formula.
... one could just admire the exterior facades of its buildings but it would be ...