Hükümetin etkinlikleri dünya çapında kınandı.
- The government's actions were condemned worldwide.
Mimar dünya çapında ün kazandı.
- The architect achieved worldwide fame.
Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
- Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.