Aslında, yerleşik halk radyoaktif ışınlara maruz kalmaktadır.
- In fact, the inhabitants have been exposed to radioactive rays.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Eğer Allah bizimleyse, sonra kim bize karşı çıkabilir?
- If God is with us, then who can be against us?
Birçok tehlikelere maruz kaldı.
- He was exposed to many dangers.
Askerler düşman ateşine maruz kaldı.
- The soldiers were exposed to the enemy's fire.
O, yasalara aykırıdır.
- That's against the law.
O, sözleşmeye aykırıdır.
- That's against the contract.
Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.
- The yen appreciated 10 percent against the dollar.
Avrupa para birimleri dolar karşısında zayıfladı.
- The European currencies have weakened against the dollar.
Şimdi her şey ortada.
- Now everything's exposed.
Tepe ortada, ağaçsız.
- The hill is exposed, with no trees.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Askerler düşman ateşine maruz kaldı.
- The soldiers were exposed to the enemy's fire.
Her zaman birtakım tehlikeye maruz kalırız.
- We are always exposed to some kind of danger.
Fadıl karanlık sırrını açıkladı.
- Fadil exposed his dark secret.
... india joining mas several exposed to a preponderance of the object of intense ...
... health center and be exposed to the inspection of my husband’s friends when I go in for ...