Demokrasi uzun vadede muzaffer olacaktır.
- Democracy will be victorious in the long run.
Muzaffer ordu, ülkeden geri çekildi.
- The victorious army withdrew from the country.
Tom muzaffer bir şekilde gülümsedi.
- Tom smiled triumphantly.
Tom bana muzaffer bir şekilde baktı ve Şah mat dedi.
- Tom looked at me triumphantly and said, Checkmate.
Tom bana zafer kazanmışçasına baktı ve Şah ve Mat. dedi.
- Tom looked at me triumphantly and said, Check and mate.
Tom ve Mary galip geldiler.
- Tom and Mary were victorious.
Biz tamamen galiptik.
- We were completely victorious.