Tom şu anki aylığından tamamen memnun.
 - Tom is perfectly satisfied with his current salary.
Ben şu anki gelirimden memnunum.
 - I'm satisfied with my current income.
Gama ışını patlamalarının olası nedenleri hakkında birkaç güncel teori vardır.
 - There are several current theories about the possible causes of gamma-ray bursts.
Ben önemli haberleri güncel tutmaya çalışıyorum.
 - I try to keep current with important news.
Birtakım Avrupa ülkelerinde geçerli para birimi avrodur. Simgesi € şeklindedir. Bir avro yaklaşık iki Türk lirası değerindedir.
 - In several European countries, the current currency is the euro. Its symbol is €. One euro is worth about two Turkish lira.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
 - The old belief is still widely current.
Eski inanç hala yaygın olarak geçerlidir.
 - The old belief is still widely current.
Şimdiki evimiz çok küçük, bu yüzden taşınmaya karar verdi.
 - Our current house is too small, so we decided to move.
Şimdiki ekonomik kriz için cumhuriyetçi parti suçlanacak mı?
 - Is the GOP to blame for the current economic crisis?
Pencere açmaktan kaçının; Sırtımda hava akımlarını hissetmek için büyük arzusu yok.
 - Avoid opening the window; I have no great desire to feel air currents on my back.
Hadi akıma karşı yüzmeye çalışalım.
 - Let us try to swim against the current.
current negotiations.