English - Turkish
Definition of existing in large number or ample amount in English Turkish dictionary
- plentiful
- {s} bol
Bol miktarda suyumuz var.
-We have a plentiful supply of water.
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
-A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
- plentiful
- külliyetli
- plentiful
- çok bol
- plentiful
- {s} bereketli
- plentiful
- mahsuldar
- plentiful
- verimli
- plentiful
- {s} çok
Bir alıcı piyasası malların bol olduğu, alıcıların çok çeşitli seçimlere sahip olduğu, ve fiyatların düşük olduğu bir piyasadır.
-A buyers' market is a market in which goods are plentiful, buyers have a wide range of choices, and prices are low.
- plentiful
- bolluk
- plentiful
- mebzulen
- plentiful
- verimlilik
- plentiful
- bereket
- plentiful
- plentifulness i
Related Terms
English - English
Definition of existing in large number or ample amount in English English dictionary
- plentiful
She accumulated a plentiful collection of books.
existing in large number or ample amount
Hyphenation
existing in large num·ber or am·ple a·mountTurkish pronunciation
îgzîstîng în lärc nʌmbır ır ämpıl ımauntPronunciation
/əgˈzəstəɴɢ ən ˈlärʤ ˈnəmbər ər ˈampəl əˈmount/ /ɪɡˈzɪstɪŋ ɪn ˈlɑːrʤ ˈnʌmbɜr ɜr ˈæmpəl əˈmaʊnt/
Resimler
History
Favorites