Bir maraton oldukça yorucudur.
- A marathon is pretty exhausting.
Jim yorucu bir hafta geçirdi.
- Jim has had an exhausting week.
Flört etme zahmetlidir.
- Dating is exhausting.
O, eve vardığında bitkindi.
- He was exhausted when he got home.
Tom tamamen bitkindi.
- Tom was completely exhausted.
Yenilenebilir enerji, tükenmeyen enerji kaynağıdır.
- Renewable energy is energy source that can not be exhausted.
Tom yorgun görünüyor.
- Tom appears exhausted.
Tom çok yorgun görünüyordu.
- Tom sounded exhausted.
Dizel egzozunu solumak sağlığımız için kötüdür.
- Inhaling diesel exhaust is bad for our health.
Egzoz sisteminde bir sorun var gibi görünüyor.
- There seems to be some problem with the exhaust system.
Araba için yeni bir egzoz borusu almam zorundayım.
- I'll have to get a new exhaust pipe for the car.
This task is exhausting !.
A decrepit, exhausted old man at fifty-five. --Motley.