Bütün gün çalıştıktan sonra bitkin olmalısın.
- You must be worn out after working all day.
Karısı, çocuklara baktıktan sonra bitkin düşmüş.
- His wife is worn out after looking after the children.
O, eve vardığında yorgundu.
- He was worn out when he got home.
Onu yıpranmış eski ve yorgun buldum.
- I found him worn out, old, and tired.
Ayakkabılar yıpranmış.
- The shoes are worn out.
Onun elbiseleri yıpranmış.
- His clothes are worn out.