Kadını şüphelilerin dışında tuttu.
- He excluded the woman from the suspects.
O, kulüpten çıkarıldı.
- He was excluded from the club.
Onlar onu gruplarından çıkarmaya karar verdi.
- They decided to exclude him from their circle.
Diğerleri de dışlandı, değil mi?
- Others were excluded too, right?
Duyguyu tecrübemizden dışlayamayız.
- We cannot exclude feeling from our experience.
Çizimler hariç, bu kitabın 252 sayfası var.
- This book has 252 pages, excluding illustrations.
Barack Obama hariç Amerika Birleşik Devletlerinin bütün başkanları beyazdı.
- Excluding Barack Obama, all presidents of the United States were white.
Our lucky free draw winner will be treated to dinner, bed and breakfast, but the holiday must be taken before December, 1991 (subject to availability and excluding bank holidays).