exceptional, special; strange, odd, curious; unique, singular

listen to the pronunciation of exceptional, special; strange, odd, curious; unique, singular
English - Turkish

Definition of exceptional, special; strange, odd, curious; unique, singular in English Turkish dictionary

peculiar
ayrıcalık
peculiar
özel mülk
peculiar
tuhaflık
peculiar
özel eşya
peculiar
garip/özel
peculiar
{s} to -e özgü: a disease peculiar to children çocuklara özgü bir hastalık
peculiar
(Tıp) Kişiye has, kendine mahsus
peculiar
alışılmamış
peculiar
acayip insan
peculiar
acayip
peculiar
tuhaf

Bu sütün tuhaf bir tadı var. - This milk has a peculiar taste.

Sen tuhaf bir kızsın, Mary. - You're a peculiar girl, Mary.

peculiar
özel

Her dilin özellikleri vardır. - Each language has its peculiarities.

peculiar
mahsus
peculiar
(to ile) özgü
peculiar
hasta
peculiar
kaçık
peculiar
garip huy ve davranışlan olan kişi
peculiar
zati
peculiar
{s} özgün
peculiar
(sıfat) has, özgün, özel, acayip, tuhaf
English - English
{s} peculiar
exceptional, special; strange, odd, curious; unique, singular
Favorites