except that;

listen to the pronunciation of except that;
English - Turkish

Definition of except that; in English Turkish dictionary

<span class="word-self">exceptspan> that
haricinde

Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır. - Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.

Suyla vaftiz etmem için beni gönderen kişinin bana söylediğinin haricinde... - Except that the one who sent me to baptize with water told me...

<span class="word-self">exceptspan> that
makla beraber
<span class="word-self">exceptspan> that
… bir yana
<span class="word-self">exceptspan> that
fakat
<span class="word-self">exceptspan> that
bir yana
<span class="word-self">exceptspan> that
dışında

Geçen hafta gitmesinin dışında bir şey bilmiyorum. - I know nothing except that she left last week.

O gün eve gelmemesinin dışında bir şey bilmiyoruz. - We know nothing except that he did not come home that day.

except that;
Favorites