except that;

listen to the pronunciation of except that;
English - Turkish

Definition of except that; in English Turkish dictionary

<span class="word-self">exceptspan> that
haricinde

Suyla vaftiz etmem için beni gönderen kişinin bana söylediğinin haricinde... - Except that the one who sent me to baptize with water told me...

Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır. - Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.

<span class="word-self">exceptspan> that
makla beraber
<span class="word-self">exceptspan> that
… bir yana
<span class="word-self">exceptspan> that
fakat
<span class="word-self">exceptspan> that
bir yana
<span class="word-self">exceptspan> that
dışında

Burası dışında, çok basit değil. - Except that here, it's not so simple.

Çok fazla konuşmasının dışında, iyi bir adam. - He is a nice man, except that he talks too much.

except that;
Favorites