except that;

listen to the pronunciation of except that;
English - Turkish

Definition of except that; in English Turkish dictionary

except that
haricinde

Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır. - Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.

Suyla vaftiz etmem için beni gönderen kişinin bana söylediğinin haricinde... - Except that the one who sent me to baptize with water told me...

except that
makla beraber
except that
… bir yana
except that
fakat
except that
bir yana
except that
dışında

O gün eve gelmemesinin dışında bir şey bilmiyoruz. - We know nothing except that he did not come home that day.

Çok fazla konuşmasının dışında, iyi bir adam. - He is a nice man, except that he talks too much.

except that;
Favorites