Evimiz otobüs durağına uzak olmasının haricinde oldukça tatminkardır.
- Our house is quite satisfactory except that it is rather a long way to the bus stop.
Suyla vaftiz etmem için beni gönderen kişinin bana söylediğinin haricinde...
- Except that the one who sent me to baptize with water told me...
Burası dışında, çok basit değil.
- Except that here, it's not so simple.
Ben onun bir piyanist olması dışında onun hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
- I know nothing about her except that she is a pianist.
... except something that will honor whatever business rules came along with it. You have ...