excellence, perfection

listen to the pronunciation of excellence, perfection
English - Turkish
mükemmellik, kusursuzluk
pink
pembe

O, duvarı pembe boyadı. - She painted the wall pink.

Tom pembe çoraplarını nerede aldığını hatırlayamıyor. - Tom can't remember where he bought his pink socks.

pink
süngü ile delmek
pink
(araba) teklemek
pink
{i} uzun ve dar latin yelkenli tekne
pink
(sıfat) pembe, ılımlı komünist, solcu (ılımlı)
pink
{f} saplamak
pink
{i} pembe renk

Pembe renk sadece kızlar için değildir. - Pink is not just for girls.

Kız kardeşimin arabası pembe renklidir. - My sister's car is pink.

pink
{f} kenarını zikzaklı kesmek
pink
{f} kenarını oyalamak
pink
{i} en güzel dönem
pink
{f} delmek (süngü ile)
pink
pembe in the pink of condition sıhhatça en iyi durumda
pink
(isim) karanfil, pembe, ılımlı komünist, en güzel dönem, zirve, uzun ve dar latin yelkenli tekne
pink
(fiil) delmek (süngü ile), saplamak, kenarını zikzaklı kesmek, kenarını oyalamak, kliketli çalışmak (araba)
pink
pi
pink
tilki avcılarının giydikleri kırmızı ceket
pink
teklemek
pink
dili kabul günü
pink
sosya
pink
{i} ılımlı komünist
English - English
pink
excellence, perfection
Favorites