exceedingly wicked; outrageous; atrocious; monstrous; as, an enormous crime

listen to the pronunciation of exceedingly wicked; outrageous; atrocious; monstrous; as, an enormous crime
English - Turkish

Definition of exceedingly wicked; outrageous; atrocious; monstrous; as, an enormous crime in English Turkish dictionary

enormous
{s} muazzam

Bu ufacık gelişmenin yanında suç işlenmesindeki muazzam artış, muhakkak göz önünde bulundurulmalıdır. - This slight improvement has to be set against an enormous increase in crime.

Tom muazzam servetin, onun emrinde olduğunu iddia etti. - Tom claimed that the enormous property was at his disposal.

enormous
kocaman

Onun kocaman parmakları vardır. - He has enormous fingers.

Kocaman bir evde yalnız yaşıyor. - She lives alone in a house of enormous dimensions.

enormous
çok iri
enormous
devasa
enormous
{s} dağ gibi (Argo)
enormous
hudutsuz
enormous
hayvani
enormous
çok geniş
enormous
fil gibi
enormous
koskoca
enormous
çok büyük

Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı! - Esperanto is surely an enormous waste of time!

O, çok büyük bir evde yaşar. - He lives in an enormous house.

enormous
iri

Filler iri bir hayvandır. - An elephant is an enormous animal.

Kuzenlerim arasında, bilirsiniz, en iri göğüsleri olan bir kız var. - Among my cousins, you know, there's a girl with the most enormous breasts.

enormous
(sıfat) büyük, azman, kocaman, koskocaman, dağ gibi, muazzam
enormous
{s} koskocaman
enormous
{s} büyük

Esperanto kesinlikle çok büyük bir zaman kaybı! - Esperanto is surely an enormous waste of time!

Yeni bina çok büyüktür. - The new building is enormous.

enormous
enormouslyaşırı derecede
enormous
aşırı

Aşırı derecede eğlendim, inan bana. - I enjoyed myself enormously, believe me.

English - English
enormous
exceedingly wicked; outrageous; atrocious; monstrous; as, an enormous crime

    Hyphenation

    ex·ceed·ing·ly wicked; outrageous; atrocious; monstrous; as, an e·nor·mous crime

    Pronunciation

Favorites