examiner, one who analyzes

listen to the pronunciation of examiner, one who analyzes
English - Turkish

Definition of examiner, one who analyzes in English Turkish dictionary

analyst
analiz yapan kimse
analyst
ruh çözümcü
analyst
analiz eden kişi
analyst
{i} analist

O büyük bir analist ve büyük bir milletvekilidir. - He is a great analyst and a great parliamentarian.

Tom, metropol polisiyle kan sıçraması analisti olarak çalışıyor. - Tom works as a blood spatter analyst with the metropolitan police.

analyst
{i} araştırmacı

Araştırmacıların çoğu, Tom'un teklifinin Mary'ye bir dizi yeni teklifler gelmesine neden olacağı kanısında. - Most analysts expected that Tom's offer would set off a new round of bidding for Mary.

analyst
psikoanalist
analyst
(Askeri) ÇÖZÜMLEYİCİ: Sorunları tanımlayan çözümleri için algoritma ve yöntemler geliştiren bir şahıs
analyst
{i} tahlilci
analyst
tahlil eden tahlil kabiliyeti olan kimse
one who analyzes
analist
English - English
{i} analyst
one who analyzes
{n} analyst
examiner, one who analyzes
Favorites