Onun şeyleri abartmak için bir eğilimi var gibi görünüyor.
- She seems to have a tendency to exaggerate things.
Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır.
- It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising.
Gerçekleri abartmayalım.
- Let's not exaggerate the facts.
Erken kalkma alışkanlığının önemini abartmak imkansızdır.
- It is impossible to exaggerate the importance of the habit of early rising.
Tom abartma eğilimindedir.
- Tom tends to exaggerate.
Gerçekleri abartmayalım.
- Let's not exaggerate the facts.
Rapor abartılmış olabilir.
- The report may be exaggerated.
Olayların bu açıklaması tamamen abartılmış, üstelik doğru olsa bile.
- This description of events is completely exaggerated, even if it's essentially true.
Onun söylediği hafif bir abartıydı.
- What he said was a slight exaggeration.
Bunun bir abartı olduğunu düşünmüyor musun?
- Don't you think that's an exaggeration?
Satıcı onun ürününü satmak için bazı abartılı iddialar ortaya attı.
- The salesman made some exaggerated claims in order to sell his product.
O, abartılı bir inleme çıkardı ve elini kapı tokmağına koydu.
- He let out an exaggerated groan and put his hand on the doorknob.
Sanırım o bir abartma.
- I think that's an exaggeration.
Tom abartmaya eğilimlidir.
- Tom's prone to exaggeration.
Rapor, salonun kapasitesini abarttı.
- The report exaggerated the capacity of the hall.
Balıkçı yakaladığı balığın büyüklüğünü abarttı.
- The fisherman exaggerated the size of the fish he had caught.
Her şeyi abartma alışkanlığın var.
- You have a habit of exaggerating everything.
Tom'un abartmadığını anlayabiliyorum.
- I can see Tom wasn't exaggerating.
Her şeyi abartma alışkanlığın var.
- You have a habit of exaggerating everything.
Biraz abartmıyor musun?
- Aren't you exaggerating a little?
Tom mübalağa etmeye meyillidir.
- Tom's prone to exaggeration.
Eğitimin önemini abartmak mümkün değildir.
- It is impossible to exaggerate the importance of education.
Onun şeyleri abartmak için bir eğilimi var gibi görünüyor.
- She seems to have a tendency to exaggerate things.
I've told you a billion times not to exaggerate!.
... MICHELLE NARRATING: Exaggerate your eye white ...
... Because photographs often exaggerate our flaws. ...