Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

exacerbate, make worse; annoy

listen to the pronunciation of exacerbate, make worse; annoy
English - Turkish

Definition of exacerbate, make worse; annoy in English Turkish dictionary

aggravate
{f} ağırlaştırmak
aggravate
kötüleştirmek
aggravate
kızdırmak
aggravate
sinir etmek
aggravate
ağırlaştır

Uzun yolculuk onun yarasını ağırlaştırmış. - The long trip aggravated her injury.

Tom durumu ağırlaştırdı. - Tom aggravated the situation.

aggravate
{f} 1. kötüleştirmek, zorlaştırmak, ağırlaştırmak, şiddetlendirmek: Don't scratch that sore; you'll aggravate it. O yarayı kaşıma, azdırırsın
aggravate
kötüleştirmek şiddetlendirmek
aggravate
tahriş etmek
aggravate
{f} ciddileştirmek
aggravate
ağırlaştır,kötüleştir
aggravate
(fiil) ağırlaştırmak, ciddileştirmek, kızdırmak, sinirlendirmek, çileden çıkarmak; şiddetlendirmek, kötüleştirmek
aggravate
darıltma
aggravate
mübalâğa etmek
aggravate
{f} şiddetlendirmek
aggravate
{f} sinirlendirmek
aggravate
şiddetlendirme
aggravate
dili kızdırmak
make worse; annoy
azıştırmak
English - English
{f} aggravate
exacerbate, make worse; annoy
Favorites