evlenip

listen to the pronunciation of evlenip
Turkish - English
get married
to become married, to espouse
marry, wed
take in marriage
evlenip durulmak
marry and settle down
evlenip yuva kurmak
marry and settle down
evlen
marry

If only he would marry me. - Keşke benimle evlense.

If only she would marry me. - Keşke benimle evlense.

evlen
{f} wedding

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets. - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

How are your wedding plans coming? - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

evlen
get married

I called you, on the one hand to invite you out to eat, and on the other to tell you my son is going to get married. - Bir taraftan seni yemeğe davet etmek için, diğer taraftan sana oğlumun evleneceğini söylemek için seni aradım.

She decided to get married to Tom. - Tom'la evlenmeye karar verdi.

evlen
{f} wedded
evlen
got married
evlen
{f} wed

How are your wedding plans coming? - Evlenme planlarınız nasıl geliyor?

Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets. - Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.

evlen
{f} married

Lisa Lillien is married to Dan Schneider. - Lisa Lillien, Dan Schneider ile evlenmiştir.

I'm getting married to her in June. - Onunla Haziran'da evleneceğim.

evlenip
Favorites