If only he would marry me.
- Keşke benimle evlense.
You don't marry someone you can live with — you marry the person whom you cannot live without.
- Sen yaşayabileceğin herhangi biriyle evlenme - sen onsuz yaşayamayacağın kişiyle evlen.
How are your wedding plans coming?
- Evlenme planlarınız nasıl geliyor?
Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
- Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
Really? I thought she'd be the last person to get married.
- Gerçekten mi? Onun evlenecek son kişi olduğunu düşünüyordum.
One hundred and fifty thousand couples are expected to get married in Shanghai in 2006.
- Yüz elli bin çiftin, 2006 yılında Shanghai'da evlenmesi bekleniyor.
How are your wedding plans coming?
- Evlenme planlarınız nasıl geliyor?
Shark fin soup is commonly served at Chinese weddings and banquets.
- Köpek balığı çorbası genellikle Çin'de evlenme törenlerinde ve ziyafetlerde servis edilir.
I'm getting married to her in June.
- Onunla Haziran'da evleneceğim.
Misako married a Canadian last June.
- Misako, geçen Haziran bir Kanadalıyla evlendi.