evlatlık

listen to the pronunciation of evlatlık
Turkish - English
foster child
adopted child
fosterling
adopted child, foster child
handmaid
adoptive child
handmaiden
adopted

They adopted the little girl. - O, küçük kızı evlatlık aldı.

The rich merchant adopted the boy and made him his heir. - Zengin tüccar çocuğu evlatlık aldı ve onu mirasçısı yaptı.

filiation
foster
Turkish - Turkish
Küçük yaştan beri eve alınıp yetiştirilen kimse: "Albayın evlatlığı kendini göstermek için terliklerini şaplata şaplata aşırı bir kırıtışla geçmişti."- H. Taner
Birinin yasayla evlat hakkı tanıdığı kimse
Evlât olma durumu
Küçük yaştan beri eve alınıp yetiştirilen kimse
Evlat olma durumu: "Evdekiler Tanrı huzurunda şahit tutup Seyit'i evlatlıktan reddetti."- L. Tekin
tungut
evlatlık
Favorites