Kalabalıktan gelen uğursuz bir ses Bunun arkasında büyücülük var dedi.
- There is sorcery behind this, said a sinister voice coming from the crowd.
Gölgelerden uğursuz bir şahıs ortaya çıktı.
- A sinister figure emerged from the shadows.
Yoksulluk bütün kötülüklerin kaynağıdır.
- Poverty is the root of all evil.
Genellikle bir kötülük korkusu bizi daha kötüye götürür.
- Often the fear of one evil leads us into a worse.
Twitter kuşu kötüdür.
- The Twitter bird is evil.
Para tüm kötülüklerin anasıdır.
- Money is the root of all evil.
Tom iyi ve kötü cinler olduğuna inanır.
- Tom believes that there are good and evil demons.
Barbie bebeğine benzemek Mary'nin en büyük dileğiydi. Kötü cin bu dileği çok harfiyen yorumladı.
- It was Mary's greatest wish to look just like her Barbie doll. The evil genie interpreted this wish too literally.
Dünyada çok kötülük var.
- There is much evil in the world.
Bazı insanlar çok kötüdür.
- Some people are evil.
Evlilik,eğer insan gerçekle yüz yüze kalacaksa bir beladır fakat gerekli bir bela.
- Marriage, if one will face the truth, is an evil, but a necessary evil.
Onu yalnız bırak, seni uğursuz piç!
- Leave him alone, you evil bastard!
İyi kötü karşısında her zaman kazanır.
- Good always wins over evil.
Bazı insanlar şerdir.
- Some people are evil.
Şer imparatorluğu çok kızgın.
- The evil empire is furious.
Evlilik,eğer insan gerçekle yüz yüze kalacaksa bir beladır fakat gerekli bir bela.
- Marriage, if one will face the truth, is an evil, but a necessary evil.
... evil twin of the placebo effect. ...
... jail, unless they're really evil. ...