evil, malicious; threatening, ominous, portending evil; left, on the left side

listen to the pronunciation of evil, malicious; threatening, ominous, portending evil; left, on the left side
English - Turkish

Definition of evil, malicious; threatening, ominous, portending evil; left, on the left side in English Turkish dictionary

sinister
uğursuz

Tom Mary'ye uğursuz bir bakış attı. - Tom gave Mary a sinister look.

Gölgelerden uğursuz bir şahıs ortaya çıktı. - A sinister figure emerged from the shadows.

sinister
kötü/uğursuz
sinister
meşum
sinister
şom
sinister
kötü
sinister
tehditkâr
sinister
{s} fesat
sinister
tehditkar
sinister
{s} kem
sinister
{s} kötü niyetli
sinister
meşum plan
sinister
{s} meymenetsiz
sinister
bozuk
sinister
(sıfat) uğursuz, kötü, fena, kötü niyetli, fesat, meymenetsiz, tekin olmayan, kem, solundaki, soldaki
sinister
a sinister design kötü fikir
sinister
{s} solundaki
sinister
(Tıp) Sol, soldaki, sinistra, sinistrum
sinister
(Diş Hekimliği) sol
English - English
{s} sinister
evil, malicious; threatening, ominous, portending evil; left, on the left side
Favorites