Mantık açıkça senin güçlü noktandır.
- Logic is obviously your strong point.
Açıkçası, o suçlanacak.
- Obviously, he is to blame.
Bir şey apaçık yanlış.
- Something's obviously wrong.
Elemanımızın az olduğu apaçık.
- We're obviously short-handed.
Tom açıkçası olanlar tarafından harap edildi.
- Tom was obviously devastated by what happened.
Açıkçası , o, o tür bir insan değil.
- Obviously, he's not that kind of person.
Belli ki yalan söylüyor.
- Obviously, he is lying.
Belli ki işinde çok iyisin.
- You're obviously very good at your job.
Tom besbelli üzgündü.
- Tom was obviously upset.
Tom besbelli onun elleriyle çok iyi.
- Tom is obviously very good with his hands.
Hatalar açık olarak yapıldı.
- Mistakes have obviously been made.