İşi herkesten daha iyi yaptı.
- He did the work better than anyone else.
O bu şehirdeki başka herkesten daha zengindir.
- He is richer than anyone else in this town.
Tom başka herkesten önce oradaydı.
- Tom was there before anyone else.
Sen Tom hakkında başka herkesten daha çok biliyorsun.
- You know more about Tom than anyone else does.