Tom ara sıra bizi ziyarete gelir.
- Tom comes to visit us every now and then.
O, ara sıra annesine yazar.
- He writes to his mother every now and then.
O, arada bir tenis oynar.
- Now and then she plays tennis.
Arada bir üzgün hissederim.
- I feel sad every now and then.
Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım.
- I meet him at school now and then.
Tom zaman zaman Mary'den haber alır.
- Tom hears from Mary every now and then.
Arada sırada seni görüyorum.
- I see you every now and then.
Arada sırada kendinizi başkasının yerine koymak iyidir.
- It's good to put yourself in someone else's place now and then.
Ara sıra onunla okulda karşılaşırım.
- I meet her at school now and then.
Ara sıra ata binmeyi severim.
- I like to ride a horse now and then.
Call your mother now and then and let her know you care.
... ELON MUSK: No, every now and then, it's percolating away. ...